Yedi yaşından itibaren babasının cinsel istismarına maruz kaldığını ileri süren R.T’nin suç duyurusuna “somut herhangi bir delil” olmadığı gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi.
R.T., 2005 yılından 2014 yılına kadar aralıklarla babasının cinsel istismarına maruz kaldığını ileri sürerek, ağabeylerinin ısrarı ile yaşadığı istismarı anlatan R.T., babası ile yüzleşti ve bu yüzleşme sırasında da ağabeylerini dinlemesi için ses kaydı aldı.
Söz konusu ses kayıtlarında şüpheli R.T’nin kızı R.T.’ye “Niye ağladın?” diye sorması üzerine “Aklıma geçmişte yaşadıklarımız geldi içimde birikti vagon gibi oldu” derken şüpheli R.T.’nin ise karşılık olarak “Sen kötü oldun ama ben daha kötü oldum, kendimi öldürmek istedim, yapamadım. Kızım hayatta insanoğlunun başına her şey geliyor; yapmam dediğin şeyler de oluyor, yapıyor. Bir şey de bulup söyleyemiyorum ama insan beşer şaşar, bir şeyler oluyor. Yaratılışımızda bir şeyler var, bir eksiklik ve bir fazlalık var. Yaratan her türlü şeye açık yaratmış, içimize bir dürtü koymuş” dediği kaydedildi.
İlk olarak yedi yaşındayken babasının cinsel istismarına maruz kaldığın iddia eden R.T.’ye yönelik istismar yıllar geçtikçe arttı. Şüpheli baba R.T.’nin kızı 14 yaşındayken ise “Seni kocana sağlam gönderirim, merak etme” diyerek cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi.
Öte yandan, suç duyurusu dilekçesinde, mağdur R.T.’nin annesinin de eşi R.T. tarafından bıçaklanarak yaralandığı ve yaralanma sebebiyle hastaneye gittiklerinde korktuğu için şüpheliden şikayetçi olmayarak kendisini yanlışlıkla yargıladığına dair beyanda bulunduğu iddiası yer aldı.
Başsavcılık: Somut delil yok
Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, takipsizlik kararında, baba R.T.’nin üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği belirtilerek, şöyle denildi:
”Mağdurun iddiasını destekler nitelikte herhangi bir somut delil ve emare tespit edilmediği, bu tip suçlarda beyan delilinin önemli olduğu, ancak Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre beyan delilini değerlendirirken dikkat edilmesi gereken kriterlerden birisi olan olaydan makul bir süre sonra başvuru yapılması kriteri göz önüne alındığında iddia edilen olaydan bu yana uzun zaman geçmesine rağmen makul olmayan gerekçe ile bu tarihte şikayetçi olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve mağdurun beyanını destekler başkaca bir delilin de olmadığı anlaşılmakla; kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.”
Mağdur R.T, takipsizlik kararına itiraz etti. (ANKA)